Yoganın bölümlerinden olan meditasyon, gerginlik ve stresi azaltan ve gerçek benliğimiz ve içsel gerçekliğimizle olan bağımızı yeniden kuran güçlü bir araçtır. Meditasyon yaparken oturur ve zihninizden geçenleri ilgisiz bir gözlemci gibi uzaktan izlersiniz. Meditasyon sayesinde zihnin dalgalanmalarını gözlemler ve içinde bulunduğunuz anın ne kadar değerli olduğunu fark edersiniz.
Geçmişe ve geleceğe ait olan olayların ağırlığı üzerinizden kalkar ve siz kendinize odaklanmayı sürdürdükçe günlük kaygılar uzaklaşır. Yaşamın o çılgın temposu yavaşlar ve daha kolay başa çıkılır hale gelir, sakinleşir. Yalnızca birkaç dakika önce sanki dünyanın başınıza yıkılmasına yol açacakmış gibi görünen şeyleri artık başka açıdan görürsünüz. Düşünce durumlarını ve duygulardaki tutarsız bocalamayı farkedersiniz.
Meditasyon sırasında , bireyin doğuştan gelen içsel anlayış ve farkındalığı uyanır. Yeni düşünceler ve farklı var oluş biçimleri kendini gösterir.( Yoga duruşları aracılığla beden de yeni hareket biçimlerini öğrenir.) İnsanın zihin olarak bildiği şey kafanın içinde kalmaz ve bedendeki bütün hücrelerin içine işler. Meditasyon yoluyla zihin beden sistemi birleşir ve birey bütün varlıklarla bir ve aynı olduğunun bilincine varır, yani birlik bilincini deneyimler. Dualite ortadan kalkar.
İçinde yaşadığımız dünyanın maddiyatına kendimizi gereğinden fazla kaptırmak bizi ruhumuzdan uzaklaştırır. Ruhun yeryüzüne inişi bedenlenme deneyimi yaşamak ve yaşarken bununla birlikte kişinin zihninin kozmik bilinçle, bedeninin ruhuyla bağlantısını koruyarak ve geliştirerek içindeki tanrısal özü hatırlayarak birlik ve bütünlük bilincine ulaşma yolculuğudur. Bu yolculuktaki yeryüzü aracımız bedenimizdir. Bedenimizi sağlıklı tutmak inanlığın yükseliş sürecine hizmet etmektir.
Bedenimizi sağlıklı tutup meditasyon yaparak bu dünyada edilgen bir yaşam sürmek ve geçicici zevkler peşinde koşmamıza sebep olan boşluk ve kaygı duygularının yerine doyum ve maneviyata giden bir yol sunarak içimizdeki boşluğu doldurmamıza yarayabilir.
Genellikle meditasyon denince bağdaş kurmuş dik bir omurga ile oturmuş işaret ve baş parmakları birleşmiş bir şekilde oturan biri güzümüzün önüme gelir.
Böylesi yaygın olmakla birlikte pekçok meditasyon duruş ve yöntemi vardır. Meditasyon oturarak, ayakta, yatarak, yürüyerek, dansederek, günlük sıradan işlerimiz sırasında o işi yaparken bedenin doğal formunda gerçekleştirilebilir. Farketme ve anda kalma sanatıdır. Aslında meditasyon yolculuğuna en basit yöntemle yani yaradanın içimize üflediği nefesi takip ederek başlayabiliriz. Sonra tatlı bir enerjinin bizi sarıp sarmaladığını hissetmeye başlayabiliriz. Şimdi ve burada hemen denemeye ne dersiniz?
Belki başlangıçta oturarak yada yatarak bedeni ve zihni günün doğal karmaşasından uzaklaştırıp dinlemeye bağladığımız geçmişten ve gelecekten ana getirme için farklı objelere odaklanarak başlanabilir. Bu odaklanma duyuların içeri çekilmesine yardımcı olmaya başladıktan sonra kısa süreli meditasyon deneyimleri yaşanmaya başlanabilir. Satori denilen anlık aydınlanma deneyimleri ile karşılaşılabilir.
Zamanla daha rahat meditasyon deneyimleri yaşanmaya başlar. Beden sağlıklı oldukça zihin açılmaya ve ruh ile temas güçlenmeye başlar. Azimle ve tutarlı bir şekilde beklentisizce anda varolduğumuzu farketme deneyimine devam ettikçe meditasyon deneyimlerimiz de zenginleşmeye başlar.
Normal insan zihni kapalı, bildiği kalıplar içinde çalışan bir sistemdir. Bilgisayarın işletim sistemine benzetebiliriz. Zaman zaman güncelemek yeni uygulamalara erişim ve kullanım imkanı verir. Zihin de bilgisayarımızdır ve onu güncellemek için meditasyon etkili bir yoldur. Zihni açar. Zihin açıldığında özellikle kozmik bilince açıldığında bildiklerinin dışındakilere şans verebilir, “ilham” dediğimiz yeni birşeyler üretme süreci başlar. Kişi yüksek benliği ile bağlantı kurmaya başlar. İşte tüm bunlar icatları, buluşları, günlük sorunlara hızlı ve pratik çözümleri ve yaşama güzellik katan yenilikleri de beraberinde getirir.
Hatta bizlerin adına hastalık dediğimiz ama zihnimizin karmakarışık olduğu ve bedenimizin de ruhumuzla bağlantısını kaybettiğinde ilgimizi çekmek için gönderdiği habercilerdir. Meditasyon bu habercilerin mesajlarına kulak verip dinleme yöntemidir aynı zamanda. Şifa kulağımıza fısıldanacaktır. Sürecin çıktısı için modern tıpdan faydalanırken yeniden yeniden benzer çıktılarla uğraşmamak için hastalığın kaynağını farkedip dönüştürmek gerekir. Farkındalık deyince meditasyon bu yöntem için biçilmiş kaftandır.
Birey uyanmaya başladıkça enerji kapıları aralanmaya başlar. Yatay ve dikey bağlantımızda farkındalığımız artmaya başlar. Yaratıcılık denen kavram kendini ifade etmeye başlar. Bizim geleneksel inanışımızda “ Yaratmak Allah’a mahsustur.” şeklinde bir söz var. Bu sözle yüzlerce yıldır yaratma deneyiminden uzaklaştırıldık. Bilim ve teknolojik açıdan dünyanın gerisinde kalarak bağımlı yaşar hale geldik. Halbuki yeryüzünde yaradanın halifeleri olan insan yaradandan aldığı ilhamla yaratarak üreterek yaşamı güzelleştirmek ve geliştirerek yaşama katkı sağlar. Her bir birey kendi doğrudan bağlantısını tesis etmeli ve işletim sistemini her daim güncel tutarak onurlu doyumlu ve güzel yaşam deneyimleri edinerek insanlığın yükselişine katkıda bulunmalıdır. Bunun için artık harekete geçme zamanı gelmiştir. Kaynakla doğrudan bağlantı hattı tesis etmek. Zihin açıldıkça yataydan gelen bilgilere kulak verirken dikey bağlantımızla da bu bilgiyi doğrulayıp geliştirebiliriz.
Kozmik alanda tüm bilgiler mevcuttur ve aynı zamanda tüm bilgiler genetik şifremizde mevcuttur. Dileyen ve sabırla çalışan herkes kozmik alana ulaşıp ilgili alanla bağlantı kurabilir. Meditasyon da bir bağlantı tekniğidir.
Yaşamın her yönüyle ilgili yeni fikirler içimizdeki yatan yaratılıcık kaynağından akabilir. Büyük buluşlar, eşsiz sanat eserleri yani bilim sanat, şifa teknikleri ve teknolojik ürünler, ruhani ve teknolojik olarak hazır insanların kulağına fısıldananlardır. Ruhsal farkındalığı olmadan da içlerindeki kaynakla buluşup yaratıcılıklarını açığa çıkaran insanlar vardır. Burda kaynağı kendi zannedip egosal durumlarla karşılaşılabilir. Bu durum geçmiş yaşamları boyunca belli konularda becerilerini en üst düzeye çıkarıp bu becerilerini bu yaşamlarına taşımışlardır.
Zihinsel faaaliyetlerimizin sonucunda hisler oluşmaya başlar. Kişi meditasyonda gözlemci olmaya başladıkça his ve duygularını da gözlemlemeye başlar bu şekilde kabul ve dönüşüm süreci devam eder. Zamanla hoş duygular hissettirenlerin desteğini, zorlayanların da
• Yaptığımız işe odaklanarak kısa sürede tamamlamamıza olanak sağlar.
• Kafamızdaki sorularla ilgili ilahi bilgelik alabilmek için ilham kanallarının açılmasını sağlar.
• Sezgilerimizi güçlendirir.
• Belli durumlarda çocukluğumuzdaki yada travma anlarında bilinçaltında oluşan kayıtlara düz mantıkla hareket etmekten çok anın koşulları altında sağ duyulu kararlar vermemizi sağlar.
• Kozmik bilinç ile bağlantı süremiz ve kalitemiz arttıkça zihnimizin işletim sistemini güncelleme olanağı buluruz.
• Bu şekilde yeni uygulamalara erişebilir ve onları kullanabiliriz.
Bugün bu sitede dolaşıyorsanız; meditasyon için biraz vakit ayırmaya ve deneyimlemeye meditasyon sırasında yaşayacaklarınızı görmeye/hissetmeye/duymaya çağrılıyorsunuz. Bu deneyim sizi önünüzdeki çok ilginç zamanlarda istikrarlı, dengeli ve dingin tutacaktır.
Şimdi minik bir meditasyon deneyimine davetlisin.
Cesaret Güven İhtiyacın Olan Emrine Amade
Yolun Açık Olsun